Birkaç haftadır hem geleneksel medyaya hem de blog yazarlarına
erişimin kalitesi üzerine düşünüyorum ve şunun farkına vardım işin bir
kısmı blog yazarları hakkında yaptığınız araştırmayla, bir kısmı eski
halkla ilişkiler bilginizle, bir kısmı da şeffaflıkla ilgili.
Bazı durumlarda blog yazarları
onlarla temasa geçtiğinizde size kuralları verecektir. Bunlardan
bazılarını aşağıda bulacaksınız, diğerleriyse blog yazarlarının ilgisine
göre biraz daha özel olabilir.
İşte size blog yazarlarına erişim hakkında, bu üç bileşene dayanan 8 ipucu :
1) Blog yazarları gazeteci değildir : Blog
yazarlarının gazetecilere benzediğini düşünmek hatalıdır çünkü onlar
gibi değildirler. Blog yazarları yazar çünkü konuyla ilgili özel
ilgileri vardır.
Gazetecilerse işleri olduğu için yazar ve işlerinin bir
kısmı da benim gibilerinden tonlarca e-posta ve çağrı almaktır. Blog
yazarlarının büyük çoğunluğu geleneksel muhabir geçmişine sahip değildir
bu yüzden onlara bu şekilde davranmak geri tepebilir.
2) Öncelikle blog yazılarını okuyun : Başlığına
bakarak blog içeriğini bildiğinizi farz etmeyin. Blog yazılarını OKUYUN,
dilini anlayın. Ciddi mi yoksa alaycı mı? Bilgilendirici mi yoksa
içindekiler laf kalabalığı mı?
3) Bir ilişki geliştirin : Yayınlarında kullanmaları
amacıyla bir e-posta gönderip çekip gitmeyin. Bu aynı romantik bir
randevuya hazırlanıp kişiyi Mc Donalds’a yemeğe götürmeye benzer. Blog
yazarıyla bir ilişki başlattığınızda onu sürdürün.
4) Şeffaf olun : İster bir bloğa yorum yazın ister
blog yazarıyla iletişime geçin her zaman kim olduğunuz ve amacınızın ne
olduğu konusunda açık olun. Edelman’ın son blog fiyaskosundan (linke
gerek yok sadece Edelman’ın blog fiyaskosu diye aratın binlerce sonuç
alırsınız) ve Comcast’in son suni kamuoyu oluşturma vakasından sonra
müşteri adına başkası tarafından yazılan bir blog önermiyorum.
5) E-postalarınızı özelleştirin : Eğer 1. ve 2.
maddelere gerekli önemi gösterirseniz blog yazarının ilgisini çekecek
özelleştirilmiş e-postanın nasıl yazılacağını bilirsiniz. Kısa ve net
olun, değerli bir şeyler sunun. Eğer daha fazlasını açıklama gereği
duyuyorsanız o zaman PR 101′i tekrar baştan almalısınız.
6) Dilbilgisine dikkat edin : Eğer kişinin blog
yazılarını okuduysanız yazarın cinsiyetini ve ismini öğrenmiş
olmalısınız. Buna uygun hitap edin. Ve iyi bir dilbilgisine sahip olmak
ne kadar doğru yazdığınızı gösterir.
7) Küçük blog yazarlarını önemsememezlik etmeyin : Asla hiçe saymayın. Onları kimin okuduğunu ve hikâyelerine link verdiğini asla bilemezsiniz.
8) Robert Scoble ve Shel Israel tarafından yazılan Naked Conversations adlı kitabı okuyun :
Bu kitap blogların rolüne güzel bir bakış açısı sunuyor özellikle de iş
ve müşteri söyleşileriyle. En azından “Yanlış ve doğru blog
yazıları”yla ilgili bölümü okuyun.

Blog yorumlarının bu sektörde
çalışanlar ya da bu sektördeki uzmanlar tarafından yapılması gerektiğine
inanıyor, PR ahalisinin takip edilecek gerekli bir dizi kural dâhilinde
işin içine daha fazla girmesini düşünüyorum.
Sonunda, Naked Conversations iyi blogların gerçek niteliklerini
gözler önüne serer :
“Bunu yapmanın tek kuralı gerçek olmaktır. Eğer blog
yazacaksanız özgün olun. Konuşmalarınızı şeffaf tutun. İnsanların kim
olduğunuzu ve ne yaptığınızı bilmelerine izin verin.”
Kaynakb:
Webbiquity