Dijital dünyaya açılan kapı olan
internet ile tanışmam 98 yılıdır.
O zaman için farklı bir evrene ve
boyuta açılan bu kapı zamanla sürekli gelişerek değişti.
99 yılından
itibaren de günümün en az 2-3 saatini bu evrene ayırmaya başladım ve bu
tarihten itibaren bu sınırsız evrenin gerçekten sınırsız olduğunu
yaşayarak kendime ispat ettim.
İlk tanışmamın ardından hevesle ilk web
sayfası yaratma girişimleri ile interneti gerçek anlamda daha iyi tanıma
fırsatını bulmuştum.
Bu girişimle beraber ilk yaşadığım farkındalık
artık benim kendime ait bir dergim bir gazetem olduğu idi.
Kendime ait
zevklerimi yazıyor, yeni öğrendiğim şeyleri web sayfalarımda yayınlıyor
ve insanlara bunları ulaştırıyordum.
.
.
Kısaca içerik yaratıyordum. Zamanla
yarattığım bu içeriklere sponsor aramaya başladım.
İşte bu süreçte bir
çok hata yaptım, ve sponsor bulma konusunda da çok başarılı olmadım.
Günümüze baktığımızda da birçok blog yazarı arkadaşımızın kendi
bloglarına sponsor aradığını, bir dijital ajans olarak temsil ettiğimiz
markalara gelen sponsorluk isteklerinin çoğunun değerlendirilmek üzere
tarafımıza iletildiğinden dolayı görüyorum.
Peki, bir dijital ajans
olarak bu istekleri değerlendirirken, daha oyunu başlamadan bitirdiğimiz
6 hatalı hareket nedir?
Özellikle kobi düzeyinde bir yer ise “info” ya attığınız o mail, şirket
sahibi veya şirket genel müdürü tarafından okunabilir.
Bunun anlamı; çok
laubali, sürekli kendinizi öven, emrivaki yapar gibi bir dil
kullanmayın.
Çok kurumsal bir yazı yazmanıza gerek yok ama tanımadığınız
bir kişiye gittiğini unutmayın ve biraz resmi olmaya özen gösterin.
2) Kendinizle veya bloğunuzla
ilgili doğru olmayan bilgiler vermek:
Malum artık dünya dijital ve
bilgiye ulaşmak çok kolay.
Bloğunuz ile ilgili bilgileri iletiyorsunuz bazen abartıyorsunuz.
Malum artık dünya dijital ve
bilgiye ulaşmak çok kolay. Bloğunuz ile ilgili bilgileri iletiyorsunuz bazen abartıyorsunuz.
Örnek dört bin Twitter takipçimiz var ve bizim
markamızın dört bin kişiye ulaşacağını söylüyorsunuz, güzel ama doğru
değil çünkü dört bin takipçiniz olması dört bin kişi ile etkileşim
kurduğunuz anlamına gelmiyor.
En basitinden takipçilerinizin yarısı
yabancı, zaten Türkçe olan hiçbir içerik onlara ulaşmayacak.
Haftada 3
blog yazısı yayınlıyoruz diye beyanda bulup en son içerik girişini 1 ay
önce yapan blog yazarlarına zaten bir şey demiyoruz, hatta yanıt bile
vermek için zaman harcamıyoruz.
3) Çöp siteler yaratmak:
Çöp site
tabirini reklam içinde boğulmuş, kullanıcı deneyimi göz önüne almamış ve
kendinden içerik olmayan siteler için kullanıyorum.
Çöp site
tabirini reklam içinde boğulmuş, kullanıcı deneyimi göz önüne almamış ve
kendinden içerik olmayan siteler için kullanıyorum.
Tarafımıza gelen
sponsorluk isteklerinde bakacağımız ilk yer tabii ki blog olacak.
Siteyi
ziyaret ettiğimizde ürün tanıtımı ve reklam dışında bir şeyler
bulamadığımız zaman bizler için bu site çöp sitedir ve bu tarzda
sitelere destek vermeyiz.
Lütfen bloglarınızı çöp site haline
getirmeyin.
.
.
Sponsorluk isteğinde bulundunuz fakat bu istek reddedildi.
Burada bu isteğinizi üstelemek yerine neden reddedildiğinizi öğrenmeye çalışın.
Burada bu isteğinizi üstelemek yerine neden reddedildiğinizi öğrenmeye çalışın.
Örnek vermek gerekirse o an için temsil ettiğimiz markanın bütçesi
olmayabilir, siz bazı şeylerin ısrar ederek suyunu çıkartırsanız ve
ajansın sabrını taşırırsanız sonraki aylarda markanın bütçesi olduğu
zaman da sponsorluk alma şansınız olmayacaktır.
.
.
Dijital ajanslar olarak çalıştığımız
şirketlerin başarısı için geceli gündüzlü sürekli çalışmakta ve alın
teri dökmekteyiz.
Ne olursa olsun sponsor olacağımız, içerik ortaklığı
yapacağımız blog yazarlarından da biraz alın teri görmek istiyoruz.
Unutmayın; bu takım oyunudur, sizler, bizim akıncılarımız olarak en ön
saflarda görmek istiyoruz.
Bunu bize gösterin ki zafere giden yolu omuz
omuza açalım.
Aksi durumda sürekli taleplerde bulunup kaçak dövüşürseniz
başka bir markamızda sizlerle çalışma şansımız olmaz.
6) Teması olmayan, bol sponsorlu
etkinlikler düzenlemek:
Aklımda uyanan
sorular 20 blog yazarı yaza merhaba derse ve ben bu etkinliğe destek
verirsem ne kazanacağım.
Burada herhangi bir sosyal sorumluluk teması
yok bu sebepten tamamen maddi geri dönüşüm hesabı yapmak zorunda
kalıyoruz.
Markamızın ay sonu raporunda, düzenlediğiniz etkinlikte
yüzlerce sponsor arasında tek satırla hatırlanan bir isim olmak, emin
olun, hiçbir müşterimizin hoşuna gitmemekte.
Sponsor miktarınızı
düşürün, kaliteyi yükseltin ve sosyal sorumluluk gibi temalar işleyen
etkinlikleri göz ardı etmeyin.
Genelde yapılan bu altı aksiyon,
sizlerin geri dönüş için faydalı olduğunu düşündüğünüz ama aslında uzun
vadeli, sizin sponsor adaylarınızı küstüren hatalı davranışlardan.
Bu
sayılan hatalı altı hareketten uzak durduğunuz takdirde uzun vadede çok
güzel sponsorluk anlaşmaları yapmanız olasıdır.
Bir sonraki yazımda
özellikle bloglarınızın ve etkinliklerinizin kalitesini nasıl
arttıracağınıza değineceğim.
Konu ile ilgili soru, görüş ve
önerilerinizi twitter adresimden iletebilir, yine bana sponsorluk çözüm ortaklığı gibi isteklerinizi twitter adresimden iletebilirsiniz.
Takipte kalmaya devam edin.











