Kendinizi bir kafe de düşünün, garsona seslendiniz, sizi duydu ancak
gelmedi,ikinci kez şansınızı tekrar denediniz, sizi tekrar duydu ancak
verdiğiniz siparişleri geç getirdi.
Siz bir müşteri olarak sizinle
ilgilenilmeyen yada geç ilgi gördüğünüz bir yere tekrar tekrar gitmek
ister misiniz?
Blog okuyucuları da aynen böyledir. Hatta onlar bir işletmenin müşterisinden çok, kendilerini arkadaş gibi görürler.
Blog okuyucuları da aynen böyledir. Hatta onlar bir işletmenin müşterisinden çok, kendilerini arkadaş gibi görürler.
Blogların çoğunluğu tek bir konu üzerine yoğunlaştığı için, okuyucuların
büyük bir kısmı aynı konulara ilgi duyan kişilerdir.
Siz yazılan yorumlara cevap vermez, verseniz bile baştan sağma iş yaparsanız, sitenizde bırakın okuyucu bulmayı, olanları bile idare edemezsiniz.
Siz yazılan yorumlara cevap vermez, verseniz bile baştan sağma iş yaparsanız, sitenizde bırakın okuyucu bulmayı, olanları bile idare edemezsiniz.
Bu yüzden okuyucular ile etkileşim çok önemlidir.
Onlarla
sürekli ilgilenip, sorunlarına çare bulmak uzun vadede kalıcı başarı ve
sağlam bir okuyucu kitlesi kazanmanızı sağlar.
Sık güncelleme;
Sık güncelleme;
Uzun zamandan beri dikkat ettiğim bir konuyu
paylaşmak istiyorum.
Ne zaman yeni bir konu yazsam, ister yeni kurduğum
bir blog olsun ister eski, yaptığım her güncellemeden sonra,
istatistikleri kontrol ettiğimde sürekli yukarı doğru bir artış
görüyorum.
Düzenli bir şekilde güncellenen her blog, okuyuculara geri gelmeleri için bir neden verir.
Düzenli bir şekilde güncellenen her blog, okuyuculara geri gelmeleri için bir neden verir.
Ayrıca arama motorları botlarının sürekli
güncellenen blog yada sitelere karşı bir zaaflarının olduğu da bir
gerçek.
Blog veya internet sitenizi sürekli günceller iseniz eğer, arama motorlarının da sitenizi yada blogunuzu aynı hızda indekslediğini görürsünüz.
Bu
ayrı bir makale konusu olduğu için bu yazıda detaylara girmeyeceğim.
Ancak pingleme siteleri Türkiye’de çok fazla gelişmiş değil.
Bir kaç
tanesinin dışında bu işi ciddi yapan site yok.
O yüzden bu konuya fazla
takılmamanızı, aklınızı bununla karıştırmamanızı isterim.
Ancak arama
motoru optimizasyonu için yabancı bir kaç siteye adresinizi
ekleyebilirsiniz.
Arama motorları;
Arama motorları;
Arama motorlarında var olabilmek, internetten iş yapmaya çalışan herkesin hayalidir.
Google, Yahoo gibi arama motorları sitemize günlük birlerce okuyucu
gönderebilir.
Bu bedava reklam,aynı zamanda ciddi bir kazanç demektir.
Üzülerek söylemem gerek ki, bu iş uzmanlık isteyen bir iştir.
Üzülerek söylemem gerek ki, bu iş uzmanlık isteyen bir iştir.
Teknik
detayları ve gizli teknikleri o kadar çoktur ki,tekrar üzülerek
söylüyorum herkes yapamaz. Ancak bu dünyanın sonu değil.
Bu teknikleri
bilmek tabi ki artı bir avantaj, ancak yukarıda ve bir önceki yazıda
bahsettiğim herşeyi düzenli yaparsanız eğer hiç bir taktik ve tekniğe
gerek kalmadığını göreceksiniz.
Başlangıç olarak Google ve Yahoo gibi en
büyük arama motorlarına kayıt olarak başlayın.
Hiç bir teknik
bilmeseniz de bu devasa büyüklükteki arama motorlarına sitenizin
varlığını bildirin.
Giden e-posta’ya imza ekleme;
Giden e-posta’ya imza ekleme;
İnterneti aktif kullanan hemen herkes, mail adreslerini tıpkı cep
telefonları gibi sürekli takip ederler. Sizde insanların bu
alışkanlığından faydalanın.
İnsanları sıkmadan belirli aralıklarla
e-posta göndermeli, bu iletilerin altına da dijital bir imza
eklemelisiniz.
Ancak dediğim gibi bu işi çok fazla abartmadan insanları
sıkmadan belirli aralıklarda, sitenizin sürekli güncellendiğini
düşünürsek hemen her güncellemeden sonra, dijital imzanız ile bir bilgi
maili yollamalısınız.
Neyse ki bunları sizin için yapan ücretli
programlar mevcut daha önceden belirlediğiniz aralıklarda sürekli
gönderim yapan yazılımlar var.
Bu işinizi çok kolaylaştıracağı gibi,
profesyonellik anlamında size değer katacaktır.










