Günümüzde blogların önemini insanlar daha fazla anlamaya ve bildiği
bloglara daha fazla güvenmeye başladı.
Blogların en önemli noktası bence
size bilgi vermesi.
Mesela bir ürün hakkında araştırma yaparken arama
motorlarında aradığınız da genelde üst sıralarda ürünün sitesi daha
sonra onu satan siteler ve reklam içerikli siteler olur.
Zaten malı
satan satıcı yoğurdum ekşi demeyeceği malumdur.
Bu aşamada blog yazarlarının o ürün hakkında tecrübeleri var ve paylaşmışsa ve bundan şu kazığı yedim yada memnun kaldım demişse size çok değerli bir bilgi vermiştir.
Bu aşamada blog yazarlarının o ürün hakkında tecrübeleri var ve paylaşmışsa ve bundan şu kazığı yedim yada memnun kaldım demişse size çok değerli bir bilgi vermiştir.
Yada google de bir şey arıyorsunuz ama
bir türlü istediğiniz gibi anlatan olmamış yada aradığınız resimler ve
içerik kim bilir nerede saklı kalmış, işte bu gibi durumlarda benzer
içerikte yayın yapan bir blog sahibinden yardım istediğinizde size
sağlayacağı faydanın değeri ölçülemez.
birde yalnızlığınıza yandaş
olurlar ki bazen bir dostun tebessümü içerisinde size teselli
verirler...
Tabi ülkemizde bu değerler de yozlaştırılsada blogculuk kavramı yavaşta olsa ilerlemeye devam ediyor.
Şimdi kendi tecrübelerimden subjektif olarak gıcık olup , karşıma
çıktığında hemen sayfayı kapatıp googleye geri dönerek bilgiyi başka
sitelere bakarak aradığım, sevmediğim tarzda blog tipleri...
.
.
Benimde gıcık olduğum yapılardır, özellikle sayfa ortasında çıkıp tıklamadan gitmeyen yok facede beğen gibi saçmalıklardır.
Daha beter olanları saçma bir reklam ve kapat diye tıklandığında sizi başka sayfaya yönlendirenlerdir.
Doğrusu pop-up pencereleri ziyaretçiyi rahatsız etmeyen bir şekilde yerleştirmek, hatta en güzeli popup pencerelerden uzak durmaktır.
.
.jpg)
Bir siteyi açtığınızda kendiliğinden başlayan sesleri duyan ziyaretçi daha içeriğe bile bakmadan sayfayı kapatmaya çalışacaktır.
Bende bu tip blogları direk kapatıp unuturum.
İllada müzik ekleyecekseniz sessiz başlasın ve isteğe göre kullanıcı ses düzeyini ayarlasın.
Karma karışık yapılar !
Aradığınız şey sayfanın neresinde bulmak bile zaman alıyorsa , ziyaretçi
bu zamanı googlede başka sayfaya bakarak kullanacaktır. Eğer bir sayfanın yayın makalesinden çok reklamları yer kaplıyorsa veya reklamlarınız yazıları kapatıyorsa , ziyaretçiler yazılara bile bakmayacaklardır.
Özellikle mobil kullanımda boşa yüklenmiş bir sayfa olacak ve hemen kapatılacaktır.
İçerik kalitesi !Her yayını bir yerden alınmış, altı ayda üç beş yayın yapmış, attığı başlık ile yazdığı metinin içeriği uyumsuz gibi saçma yapıları gören ziyaretçi işi bittikten sonra hemen sayfayı kapatacak ve verdiğiniz bilgilerden emin olamayıp başka yerlere bakma ihtiyacı hissedecektir.
Yarım eklenmiş bilgi , anlaşılmayan anlatımlardan kaçınılmalıdır.
Üç beş yaş grubu Türkçesi ile yazılan yazıların tamamını okumaya bile gerek olmayacaktır.
Daha fazla hit alabilmek için bin türlü dalavere eklenmiş ama içi boş bloglar.
.
Her şey güzel başlamış, güzel tasarım özgün ve kaliteli yayınlar devam ederken 6 ay ara sonra bir iki yayın sonra bir 6 ay daha sessizlik.
İki kelam laf anlatmak için bir sayfa dolusu yazı yazan, aynı şeyleri bir metinde iki üç kez tekrarlayan bloglardan hoşlanmıyorum.
.
Herkesin bildiği kadarının yarısını paylaşan yada olayla ilgisi olmayan şeylerden bahsedip asıl noktalardan bahsetmeyen bloglar.
.
Bir yerde gördüğünü olduğu gibi kopyalayıp ben yazdım dedikten sonra sorulan sorulara cevap dahi veremeyen aciz bloglar benim için çöpten daha değersiz.
Gözümü yoran animasyonlar !
Bazı blogların bir köşesinde hiç durmadan yanım sönen bir animasyon ,
hem dikkat dağıtıyor hemde o sayfayı bir an önce kapatma hissi
uyandırıyor.
.
.
Artık nasıl bir izahı vardır bilmiyorum ama gerekli gereksiz eklentiler ile blogum güzel olsun diye her şeyden biraz eklemiş doğru dürüst çalışmayan kodlar yüzünden eror veren bloglar
Lezzetsizler ! Bunu anlatmakta , bir çözüm önermekte biraz zor ama bir misal verilecek olursa, hani bazı insanlar vardır iyilerdir ama yanında sıkılırsınız yada sizi irite edip iterler.
Bazı bloglarda öyle her şey normal ama sizi iten bir şeyleri var .
Bir de sevdiğim blog özelliklerinden bahsedeyim...
Arşiv sayfası olanlar : Sevdiğim sitelerin arşivlerinde tozlanmış olsada değerli yayınları bulmayı kolaylaştırır.
Sayfa sıralama kullananlar :
Önceki, sonraki diye bir şey aramak yerine sayfa numaralandırma faydalı oluyor.
Özgün olanlar :
Zaten az önce okuduğum bir haberi bir daha baştan neden okuyayım ki
değil mi. İçine kendi yorumunu araştırmanı ve sonucunu katan bloglar daha verimli oluyor.
Kategorileri olanlar :
İçeriğini sınıflandırmış düzenli bloglar daha verimli oluyor.
.
Zaten biliyorsam onu aramıyorum demektir.
Bilmiyorsam anlaşılır bir anlatıma ihtiyaç duyuyorumdur.
İletişim yolları açık olanlar : En azıdan bir iletişim olanağı olmalı.
Kaynak belirtenler :
Özellikle bilimsel bir yayının kaynağı varsa benim için daha değerli oluyor.
.
Her türden olabilir , sadece rahatsız etmesin yeter.
Tarih bilgisi içerenler :
Bazen öyle zamanlar olur ki hangi tarihte yazılmış önem arz eder.
.
En önemlisi yazarın kalemi tabi. ‘’Content is the king!’’
Liste böyle uzar gider, sizinde eklemek istediğiniz varsa mesaj bölümünden katılabilirsiniz.
